Defne Emiroğlu

Bağımsız düşüncenin, zekice mizahın ve politik farkındalığın buluştuğu blog. Medya eleştirisi, gündem yorumları ve cesur analizler, bazen otosansür tabi.. Neticede bir kahraman değilim.

Latest

Kadınlığın Rengi: Marilyn Monroe ve Sarışınlık Dininin Doğuşu

Kadınlığın Rengi: Marilyn Monroe ve Sarışınlık Dininin Doğuşu

Norma Jeane Mortenson, 1946’da saçlarını platine boyadığında yalnızca kimliğini değil, kadınlığın endüstriyel standardını da yeniden icat etti. Hollywood o anda yeni bir tanrıça yarattı: Marilyn Monroe. O günden itibaren milyonlarca kadın saçlarını sarıya boyarken aslında boyadığı şey saçları değil; kendini toplumsal onay için boyadı. Monroe yalnızca bir aktris değil,

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #38 - Tanrı'nın Bu Olanlardan Haberi Var mı?

Tanrı Tarihi #38 - Tanrı'nın Bu Olanlardan Haberi Var mı?

Köpeğimiz hâlâ gök gürültüsünden korkuyor, ama biz artık şimşeğin neden çaktığını biliyoruz. Biz artık çok şey biliyoruz. Yine de, modern insanın aklı hâlâ o köpeğin içgüdülerini taşır: görünmeyen güçlerden çekinmek, bilinmeyene anlam atfetmek, rastlantıya düzen yakıştırmak. Bu içgüdü, yalnızca biyolojik bir kalıntı değil; kültürün, siyasetin ve inancın da çekirdeğidir. Richard

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #36 - Tanrı İnsan Gibi Öfkeli mi?

Tanrı Tarihi #36 - Tanrı İnsan Gibi Öfkeli mi?

Köktencilik, modern çağın hem ürünü hem de tepkisidir. Onu yalnızca geçmişe saplanmış bir inanç biçimi olarak görmek eksiktir; köktencilik aslında modernliğin hızına, bilimin kuşkusuna ve ahlaki belirsizliğe duyulan panik halidir. 20. yüzyılın başında Amerikan Protestanlığında doğan bu hareket, “İncil’in hatasızlığı” ilkesini merkeze alarak bilimin ilerleyişine karşı kutsal bir savunma

By Daphne Emiroğlu
Tanrı Tarihi #35 - Aynı Evin Farklı Odaları: Ekümenik

Tanrı Tarihi #35 - Aynı Evin Farklı Odaları: Ekümenik

Ekümenik düşünce, dinlerin ortak bir soluk alanı arayışıdır. Yunanca oikoumene –“yaşanan dünya”– kelimesinden türeyen bu kavram, insanlığın tek bir evde yaşadığı fikrini taşır. Bu bakımdan ekümeniklik, yalnızca Hristiyan mezheplerini uzlaştırmakla sınırlı bir teolojik tartışma değil, aynı zamanda insan uygarlığının kendi iç diyalogunu yeniden kurma çabasıdır. 16. yüzyıl Reform hareketiyle parçalanan

By Daphne Emiroğlu